İnsanın havsalası almıyor, Müslümanlar Müslümanlardan Kaçıp Gayrimüslime neden sığınır? Pakistan, Afganistan, Suriye ve Irak ‘tan kaçan binlerce Müslüman gün geçmiyor ki ana haber bültenlerine Avrupa’ya kaçarken haber olmasınlar. Peki, neden ölümü göze alarak, onlarca Müslüman ülke varken hepsinin sığınmak istediği, yaşamının geri kalanını sürdürmek istediği ülkeler Avrupa ülkeleridir. Müslümanların göç yönü neden İslam Devletlerinden Hristiyan devletlerine doğrudur.

                         Allah’ın ( C.C.)  ” Ey İman Edenler! Yahudileri Ve Hristiyanları Dost Edinmeyin Onlar Yalnızca Birbirlerinin Dostlarıdır. Sizden Kim Onlara Dost Olursa Onlardan Sayılır. Allah Zalimler Topluluğuna Yol Göstermez. ( Mâide Suresi 51) ayetiyle uyardığı Müslümanlar, neden Allah’ın bu emrine, uyarısına riayet etmemektedirler, O ayetteki manayı anlamamaktadırlar. Allah’ın emrine karşı gelmeyi göze alarak, Allah’ın rahmetinden uzaklaşma tehlikesine rağmen, Hristiyan dünyasını kendilerine yurt edinme çabası, isteği ve ısrarı üzeredirler. Neden ülkesinden kaçan bir Müslüman lider, din adamı diğer bir İslam ülkesine değil de Hristiyan ülkelere iltica eder. Yoksa onlarda mı bu ayetlerden bihaberler? Tabi ki hayır. Aslında hiç bir Müslüman ne Allah’ın ayetini hafife almakta (haşa), ne Allah’a karşı gelme çabası içerisinde, ne de Hristiyan bir yurdu bir İslam yurduna tercih etmektedir. Müslümanları bu davranışa iten birçok sebep sayılabilir ama en önemlisi şüphesiz çaresizliktir. Neyin mi çaresizliği, hiçbir İslam ülkesinde ADALET kurumunun, yönetiminin ve duygusunun kalmamış olmasının çaresizliği. Oysa Allah onları, Müslüman ülkelerinin yöneticilerini şu ayetle (Maide/8İbni Kesir) uyarmaktadır: ” Ey iman edenler; adaleti gözeten şahitler olun. Ve bir topluluğa karşı olan kininiz sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adalet edin. Bu, takvaya daha yakındır. Ve Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah; işlediklerinizden haberdardır.

Adaletin olmadığı bir ülkenin halkının yüzde yüzü Müslümanda olsa, hatta yöneticileri İslam duygusu üzerine de olsa, hatta devlet yönetim şekli İslam müesseseleri üzerine de kurulmuş olsa, o ülkede kimse yaşamak istemez. Çünkü Adaleti olmayan bir ülkede bütün sistemler bozuktur yada bozulmaya yüz tutmuştur. Devletin temel yapı taşı adalettir, ne diyor Hz. Ömer ( R.A.) ” Adalet Mülkün Temelidir.” Bir devlette Adalet tesis edilmemiş ise o devleti yönetenlerin meşruluğu dahi tartışmalıdır, aslında orada bir devletten de  söz edilemez. Avrupa Devletlerinin, Müslüman gözündeki cazibesi, hicret ederkenki tercih sebebi onların Hristiyan olması değil, devletlerinin Adalet üzere inşa edilmesi, adaletin bütün insanlara eşit olarak uygulanmasıdır. Avrupa devletlerindeki “Adalet Mülkün Temelidir” ilkesinin tesisidir.

Tarihte aynı göç türünün örnekleri, bu eylemin Adalet gerekçesini desteklemektedir. Kendi ülkelerinde huzur ve güven bulamayan sahabelere Peygamber Efendimiz (SAV) ülkelerini terketmelerini söylemektedir. Sahabeler, Resulallah’a nereye gidebileceklerini sorduğunda; “Habeşistan’a gidin. Orada halkına zulmetmeyen adil bir hükümdar (Necaşi) vardır. Orası doğruluk ülkesidir.” demiştir. Selahaddin Eyyubi’nin ülkesine ” Orada adil bir Müslüman hükümdar var ” diye zulümden kaçan Hristiyan ve Yahudiler sığınmıştır. Yine Osmanlıda değişik dönemlerde devletin yüksek adaletine sığınmak amacıyla gelmiş çok sayıda Hristiyan ve Yahudi olmuştur.

Mülk Allah’ındır. Ve bu mülkün temelini  adalet timsali Hz. Ömer Adalete bağlamaktadır. Mülkün adının İngiltere, Almanya, İsviçre veya Türkiye olması Mülkün Allah’ a ait olduğu gerçeğini bize unutturmamalıdır. Bu mülklerde tesis edilen Adalet ise varlığının değeri ve devamlılığı açısından son derece önemlidir. Mısırlı yazar Fehmi Şinnavi’nin bir kitabının önsözünde hadis olarak aktardığıuyarı ile yazıyı tamamlamak istiyorum. ” Aleyhinize dahi olsa adaletten ayrılmayınız, adil olunuz. Çünkü adalet İslam’ın özüdür, mülkün de temelidir. Bir devlet kâfir bile olsa adalet sayesinde ayakta durabilir; ama Müslüman bile olsa adaletten yoksunsa yıkılmaya mahkûmdur.

Son Söz: Müslümanları İslam ülkelerinden kaçıran Adaletsizlik’tir. Başka bir şey değildir.

Mehmet KARASAKAL