Bu gün 28 Kasım 2015 Cumartesi günü saat 10:30 suları, günlerden Tahir Elçi’nin hunharca katledildiği kara bir gün, takvimler bu günü kara bir leke olarak taşıyacak yapraklarında her sene-i devriyesinde bu günün. Sen üzerine düşeni fazlasıyla yaptın mezarında rahat uyu kıymetli insan, mütevazi insan, onurlu insan sayın TAHİR ELÇİ…

O bir yiğit adamdı! Adamdı! Adam gibi adamdı! Doğruyu savundu, haklıyı savundu, zayıfın yanında güçlünün karşısında durdu. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz, özlü sözü bile anlam bulamadı onda, çünkü yıllardır mücadele ettiği insanlık ölmesin mücadelesi, PKK terör örgütü değildir lafına bakılarak yaptığı insani işler hiçe sayılarak kırılmıştı aynası daha bir ay önce. Ve insanlık ölsün diyenler tarafından öldürüldü, manevi değerleri temsil eden  bir taşın dahi kutsiyetinin zarar görmesine izin vermediği yerde taş bile olamayacak varlıklar tarafından. Herkes bilir ki bölgenin insanı olmanın yanın da demeç ve bilgilerinin doğruluğu ve objektifliği tartışılmaz, yani duygusallığı ile değerlendirmelerde bulunmaz hakikati söyler ama kimsenin adamı olmazdı, olmadı da. Kısa hayatına çok onurlu, tertemiz ve insanlığa yararlı bir geçmiş bırakarak ayrıldı bu kirli dünyadan.

Tahir ELÇİ, 1966 yılında Şırnak ilinin Cizre ilçesinde dünyaya gelmiş, 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuş 1992 yılından itiberen mesleğini serbest olarak Diyarbakır’da icra etmeye başlamıştır.

Türkan Elçi ile evli olan ve iki çocuğu olan Tahir Elçi, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) kurucularından olan Elçi, 1990’lı yıllardaki yargısız infaz, faili meçhul cinayetler, köy yakma davalarında mağdurların avukatlığını yaparken, Diyarbakır ve bölgedeki hak ihlalleriyle ilgili de birçok çalışmayı sürdürdü. Tahir Elçi, 1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası , Temizöz Davası, Roboski Katliamı gibi pek davanın avukatlığını yaptı. Ceza Hukuku ve İnsan Hakları alanında yetkin bir isim olan Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesiydi. Birçok sivil toplum örgütünün kuruluş ve çalışmalarında yer alan Tahir Elçi, İki dönemdir Diyarbakır Barosu Başkanlığı görevini yürütüyordu. Almanya’da bulunan Avrupa Hukuku Akademisinde (ERA) uluslararası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi görmüş, bir çok ulusal ve uluslararası toplantı ve konferansa konuşmacı olarak yer almış, tebliğ sunmuştur.

Sosyal hayatı bu kadar muhafaza eden, fedakarca, cefakarca ömrünü insanlığa ayıran yukarıda da görüldüğü gibi ömrünü kendisine ait değilmiş gibi başkaları için harcayan bu mert, cesur, koca yürekli insanın vebali onu koruyamayan bütün insanların üzerinedir. Bu yürek burkan son, son olsun bile diyemiyor insan, çünkü sözler, temenniler gerçekten kifayetsiz ve anlamsız kalıyor, eskiden güzel olan, artık ise güzel olan her şeye tehtit olan ülkemde.

İyilerin bir bireksitildiği şu fani dünyada hayat biraz daha yaşanmaz hal alarak devam edecek yarınlara, insanın iyisi kim olursa olsun bir değerdir, kötüsü ise kim olursa olsun zarardır. İyi bir insanın katledilerek yok edilmesi ise zararın en büyüğüdür. Bu güzel insanların yokluğunda bırakacağı eksikliği, boşluğu hiç bir gücün dolduramayacığını zararın felakete dönüştüğü günlerde daha iyi anlayacağız ama ne fayda, bir daha elçiler gelmeyecek, çünkü birkere“ELÇİ  ZEVAL OLDU”. 

Allah sana ve seninle birlikte yiten bütün canlara Rahmet etsin, mekanınız cennet olsun…Amin !

Mehmet Karasakal