Devlet Adamlarına nasihat eskiden önemli bir ilim idi. Şimdilerde devlet adamları nasihat kabul etmemekteler, onlara göre herşeyi en iyi onlar bilir, bundan sebepte halk onları devletin başına getirmiştir. Oysa yanıldıklarını tarih bize çok net hatırlatmaktadır. Bir ülkede bir kişi nasihat alacaksa o ilk kişi devletin başına geçecek kişi olmalıdır. Alacağı ilk nasihatte selefinden olmalıdır. Son yüzyıllara baktığımızda; bir liderin kendi yerine geçecek lidere, yani halefine tavsiyeleri, nasihatleri, öğüdü kitaplarda dillerden dillere söylenen bir tane örnek olay yoktur. Oysa tarihte sayısız örnekleri var bu durumun. Örneğin, Fars şairi ve din alimi Sadi Şirâzi’nin Bostân ve Gülistân adlı eserinde çok güzel örnekler günümüze kadar gelmiştir. Bunlardan iki örnek vermek istiyorum:

1) Sasanilerin 20. Hükümdarı Nuşirevan’ın yerine geçecek oğlu 21. Hükümdar Hürmüz’e öğüdü:

☑️Yoksulların gönlünü gözet; sakın ha, bencil olma.

☑️Sırf kendi rahatına düşkün olursan halkın ne yapacak! Öteki insanlar rahat bulamaz, huzursuz olur.

☑️Çoban uyursa kurtlar sürüye dalar. Akıllı İnsanlar da bunu kabul etmez.

☑️ Fukara takımını koru çünkü taht ve baht halkın yardımıyla elde edilir.

☑️ Sultan bir ağaç ise tebaası köktür. Unutma ki Ağaç, gücünü kökünden alır. Halkını yaralayıcı davranışlardan uzak dur ki, kendi kökünü kesmiş olmayasın.

☑️ Hak yol diyorsan, sultanların yolu ümit ile korku arasıdır. Ancak, iyilik ümidiyle kötülük korkusu kişiyi akıllı yapar. Bu iki haslete sahip sultanların mülkünde sığınacak gölge ne de çoktur! Çünkü sultan, Rabbinin korkusuyla halkının ümitlerini gerçekleştirmek, bunun için de onlara merhametle muamele etmek ister. Saltanatı elinden gitmesin ümidiyle de  halkına kötülük yapıp zarar vermekten korkar. Sultanın mizacında bu iki haslet yoksa, ülkesinde bırak huzuru, kokusu bile bulunmaz.

☑️ Sultanlarından memnun halk kalmamışsa meydanlarda, o ülkede saadet ve refah arama. Halkın kalbini kıran sultan, huzuru ancak rüyasında bulabilir.

☑️ Kafa tutan zorbalarla yol kesen asilerden çok, Allah’tan korkmayandan kork.

☑️ Ülkelerin helaki, sultanların kötü ismi, hep zulümden ileri gelir. Oysa sultanı ayakta tutan halk iken, nasıl olurda ona zulüm edilebilir !

☑️ Köylüye, çiftçiye saadetin için güzel muamele et.

☑️ Unutma ki kendisinden iyilik gördüğün birisine kötülük etmek, insanlık değildir.

☑️ Daima iyilik et, kerem sahibi ol ki, cihanı yüzüğünün mührüyle le geçir. Bu sözlerimin değerini ancak ince düşünceli insanlar bilir.

2) Sasanilerin 22.Hükümdarı Husrev’in yerine geçecek oğlu 23.Hükümdar Şiruye’ye öğüdü:

☑️ Hangi işe niyetlenmişsen önce halkının rızasıyla iyiliğini düşün.

☑️ İnsanların sana itaat etmelerini diliyorsan, onlara daima adaletle davran, akıllıca hareket et. Zira halk; zalim sultandan kaçar, kötü adını tüm cihana yayar, onu dile düşürür.

☑️ Saltanatını bozuk temeller üzerine kuran sultan, çok geçmeden kendi temelini de yıkmış olur.

☑️ Bir kocakarının ahının yaptığı tahribatı, bir yiğidin kılıcı yapamaz. Bir dul kadının yaktığı çıra, bütün şehri yakar.

☑️ İnsaf ve adaletle hareket eden sultandan daha mutlusu var mı şu cihanda? Gün gelip ölse bile, iyi adı ebedi yaşar, halk ardından onu rahmet dualarıyla anar.

☑️ halkının başına Allah’tan korkanları geçir ki, mülkünü ancak onlar mamur edebilir.

☑️ Güya menfaatin için halkını incitenler, sana olan düşmanlıklarını gizleyip kanını içmek isterler. Onlara fırsat vermeyesin sakın. Alçaklarla, zalimlerle dostluk etme, zengiliğin için onlara makam verme. Gün gelir bu alçaklar ölür ama Allah’ın laneti onların üzerinde baki kalır.

☑️ İyi adam yetiştiren sultan, asla kötülük görmez. Çünkü kötü adamı besleyen, kendine kötülük eder.

☑️ Kötü huylu yöneticilere karşı uyanık ol. Semirilip sayıları artmadan işlerini bitir.

☑️ Halka zulmedenlere (yöneticilerine) göz açtırma, onlara karşı sakın yumuşak davranma.

Şimdi bu harika mirası okuduktan sonra, insan şunu demeden duramıyor; madem bu düzeyde nasihatler bırakamıyorsunuz halef-selef olarak birbirinize bari halkın eleştirilerini hazmedip bu konuda gelişme gösterinki halkı anlayabilesiniz hakkı savunasınız. Mazlumun yanında olup zalimin karşısında olabilesiniz.İşte bu nasihatlerin olmayışı tebayıda bozmakta malesef, kraldan çok kralcılara pirim vermekte.Öyleki, birileri utanmasa iktidarı (sultanı) eleştirmek günahtır diyecekler, aslında demektelerde ama ben onlara utanmaz diyemiyorum, belkide gerçekten bildikleri, anladıkları ve kavradıkları okadar, yani gerçekten saf düşünüyorlar. Yada gerçekten ben kronik radikal bir alınganlık hastalığına yakalandım. Sonuç ne olursa olsun hem demokrasin gereği hem de siyasetin dayattığı bir durumdur eleştiri. Eleştiri, kendini görme algısıdır, aşağıya bakabilme, nereden yola çıktığını görebilme imkanıdır, sürekli gelişme ve kendini geliştirme aracıdır. Eleştiri, toplam kalite yönetimidir. Biraz somutlaştırırsak aslında bir motor frenidir. Bir örnekle bu kısmı bitireyim, çok güzel bir oto yol, çok iyi bir araba ve çok usta bir şoför; ulaşım için ideal olan her şey mevcut ama bu işaret ve işaretçilerin luzumsuz olduğu anlamına gelmez herhalde. İktidara (sultana) olan  eleştirileri bu işaret ve işaretçiler gibi görmek lazım. Zaten sultanı eleştiri düzeyi sultanın nasıl yönettiğinin en önemli göstergesidir.

Mehmet KARASAKAL